Dördüncü Brifing: Gizli Güçler

İnsanlığın henüz farkına varmadığı, Müdahaleyi bertaraf edebilecek, insanlığa evrende daha büyük bir vaat ve daha fazla kuvvet verecek bir gücü vardır. Bu görünmeyen bir güçtür. Bir kez tecrübe edildikten sonra kişinin hayatını yönlendirmesinde ve gerçek gücünü ve güvenliğini sağlamada önemli bir kuvvet haline gelen bir güçtür. Bu güce evrendeki İlim denir. Açıklık ve kesinlik ile görmek, bilmek ve hareket etmek gücüdür. Herhangi bir yabancı kaynaktan veya başka bir kaynaktan ikna ve manipülasyonun ötesinde bir güçtür. İnsan ailesi ve ötesindeki her bireye potansiyel olarak verilen bir güçtür.

Büyük Camia’da din, nihayetinde İlime Giden Yolun çalışılması ve uygulaması haline gelir, çünkü bu, dinde en çevrilebilir olan şeydir. Yerel gelenekler, yerel öğretmenler, yerel tarih bir dünyadan diğerine tercüme edilemez. Sadece Yaratıcının ve Yaratıcının bireye bağışı olan yüce İlim’in farkındalığının ve pratiğinin yapılması için gerekli olan şey çevrilebilir.

Direniş, insanlığın kendi kaderini tayin eden bir ırk olduğunu ve yabancı güçler tarafından müdahale edilmeyi ve kontrol edilmeyi istemediğini gösterecektir.

Sadece bireysel özgürlüğün değer verildiği ve desteklendiği dünyalarda İlim, yalnızca birey için değil, genel olarak ulus için gerçek bir vurgu ve gerçek bir hedeftir. Bu yüzden bireysel özgürlüğün olmadığı uluslarda İlim’den korkulur ve önlenir, çünkü İlim’in gücü bireysel yaratıcılığı, bireysel muhalefeti ve grubun iradesinden ve yönünden bireysel farklılaşmayı teşvik edebilir. Yaşamınıza dinamik niteliklerini, gücünü ve potansiyelini veren bu özgürlük ve yaratıcılıktır. Bu, bireyin dünyadaki kaderini yerine getirmesini sağlar.

İlimin yetiştirilmesi evrende nadirdir, çünkü evrende özgürlük nadirdir. İlimin Yolu, özgürlüğün cesaretinin kırıldığı veya izin verilmediği birçok dünya ve ülkede gizlice çalışılır. En güçlü biçimde özgür uluslarda ifade edilen İlim, yalnızca kişisel birikim ve katkının yolu değil, aynı zamanda zihinsel çevrede bir güç kaynağı olarak da görülür, özgür bir ırkı yabancı saldırıdan ve müdahaleden korumak için kullanılabilecek bir güçtür.

İnsanlık, dinleriniz korunduğu için ve yerine teknolojiye olan inanç gelmediği için, gerçekte ne kadar güce sahip olduğunu ve sahip olduğu avantajları henüz bilmiyor. Dinleriniz iktidardaki ulusların siyasi gündemlerine tam olarak maruz kalmadılar. Çok fazla bozulma olmasına rağmen, biliyoruz ki, insanlıktaki İlimin gücü ve varlığı güçlü olmaya devam ediyor ve gelecek için potansiyeli büyük ölçüde cesaret verici.

Eğer bu İlim insanlar için mevcut olmasaydı ve erişilebilir olmasaydı, o zaman bu uyarı, cesaret ve umut mesajımızın hiçbir anlamı olmazdı. Sizin içinizde ve tüm insanların kalbinde olan bu İlime konuşuyoruz. Sunduğumuz sadece fikirler değil, gerçekliğin tanınması ve İnsanlığın Büyük Camia’daki geleceğine hazırlanmak için yapılması gereken hazırlıktır. Kaderiniz oradadır ve başarınız ve başarısızlığınız Büyük Camia bağlamında gerçekleşecektir.

Bilgi daha derin bir sesi temsil eder. O Yaratıcının sizinle konuşma – size rehberlik etme, sizi koruma ve hazırlama yöntemidir. Müdahele, ikna ve manipülasyondan tamamen arınmıştır. Gücünüzün çekirdeğini ve en güçlü varlığınızı temsil eder. İnsanlığın özgürlüğünü korumak için yapacağınız her eylem, İlim ona eşlik etmediği takdirde sonunda başarısız olur.

Bilginin gücü ve mevcudiyetine sahip oldukları için, bilgelerin gizli kalmasının bir nedeni de budur. Müdahale bu İlimi bilmez ve kullanmaz ve bu nedenle İlim en büyük gücünüzü temsil eder. Ancak İlim bilinci geliştirilmelidir. İlime olan ihtiyaç tanınmalıdır, çünkü bireysel aklınız Büyük Camia’da var olan grup zihninin gücü ile rekabet edemez. Yine de içinizdeki İlim, onun etkisinden muaftır ve aldatmacalarını görebilir.

Fikirlerinizin ve inançlarınızın gücü, Büyük Camia’da birçok akıl tarafından kararlı bir şekilde barındırılan fikri ve inançlara kıyasla zayıftır. Ancak İlimin gücü daha kuvvetlidir. Döndürülemez. İhanet ettirilemez. Evrendeki hiçbir güç tarafından değiştirilemez. Sadece tüm yaşamın Yaratıcısı onunla konuşabilir ve o sadece bunu dinler.

İçinizdeki İlim, başkalarının içindeki ilim ile birleştirilir. ilim insan ailesinde güçlendikçe, savaş ve çatışma ilgi ve çekiciliklerini kaybedecektir. İlim insan ailesinde güçlendikçe, yabancı teknoloji ve yabancı yönetişim teklifleri cazibelerini yitirecektir. İlim için bunlar hiçbir şey ifade etmeyeceklerdir. İnsanların kendilerine zarar vermeleri ya da kendi çıkarlarına uygun olmayan faaliyetlerde bulunmalarını etkileyen tüm şeyler, İlim, yani bu daha derin güç karşısında cazibelerini yitirecektir.

İnsanlar, insan izni olmadan burada bulunan, insan iradesine ve bilincine karşı hareket eden yabancı güçlere inanmayı reddetmelidir.

Tüm insanların bu gücü bulmasına gerek yoktur, ancak çoğu insan bulmalıdır. Aksi takdirde Müdahale engellenmeyecektir. Hükümetler bildiklerini saklayacaklar, bu varlık ve onların niyetleriyle nasıl başa çıkacakları konusunda kendi başlarına mücadele edecekler ve dünyadaki insanlar geleceğine ve özgürlüklerine karşı daha büyük bir tehditten habersiz olarak kendilerine takıntılı ve cahil bir şekilde kalacaklar.

Eğer insanlar İlim ile güçlenebilir ve Büyük Camia hakkında bilgi sahibi olabilirlerse, o zaman insanlık yenilmez. Müdahaleye direnecektir. Ve direnişi, ticaret ve iş valilerine insanlığın kendi kaderini belirleyen bir ırk olduğunu ve yabancı güçlerin müdahalesini istemediği ve onlar tarafından kontrol edilmek istemediğini gösterecektir. Bu size şu anda sahip olmadığınız güç ve saygı verecektir.

Diğer ırkların size verebileceği en büyük hediye, evrendeki yaşam hakkındaki bilgelikleri ve İlim gücünün farkındalığıdır. Dünyanızda çatışmayı ve savaşı veya işbirliğinizi ve beraberliği seçip seçmeyeceğiniz, Müdahalenin varlığını ve tehdidini tanıyarak ya da onu görmezden gelip önemli kabul ettiğiniz şeylerle ilgilenerek Büyük Camiaya hazırlanıp hazırlanmayacağınızı yani hangi yolu izleyeceğinizin farkını yaratacak olan bu teknolojik olmayan güçtür. İnsanlığın insani birliği kurarken hangi yolu izleyeceğini – bu bir baskı ve boyun eğme yolu ya da fikir birliği ve farkındalık yolu olsun – insanların bu içsel gücün farkında olmalarıdır. İnsanların gördüklerini, bildiklerini ve ne yaptıklarını belirleyecektir.

İnsanlığın insani birliği kurarken hangi yolu izleyeceğini belirleyecek olan – bir baskı ve boyun eğme yolu ya da fikir birliği ve farkındalık yolu olsun – insanların bu içsel gücün farkında olmalarıdır. O insanların ne gördüklerini, ne bildiklerini ve ne yaptıklarını belirleyecektir.

İlim deneyiminizde bu kadar merkezi bir role sahiptir ve bu yüzden evrendeki en büyük gücü temsil eder. ilim ile güçlü olanlar zihinsel ortamda güç sahibidir. Baştan çıkarılamazlar ve herhangi bir güç tarafından tesir altına alınamazlar. Onlar özgürlüğe, güce, birliğe ve amaca değer vereceklerdir. İnsanlık bu şeylere değer verir, ancak Büyük Camia’ya açılmanızla hakkında yeterli değildir ve dünyanızın bozulan durumu ile ilgili yeterli değildir.

Bunu biliyoruz çünkü müdahale bir çok yerde meydana geldi, özgürlüğümüzü yeniden kazanmak ve bize rehberlik etmeye ve bizi kontrol etmeye çalışan güçleri kovmak için mücadele etmek zorunda kaldığımız, kendi dünyalarımız içinde bile meydana geldi. Tarihlerimiz zordur ve pişmanlık doludur. Türümüzün birçoğu özgürlük mücadelesinde yok oldu çünkü uyarıya zamanında dikkat etmedik ve sonra kendi dünyalarımızda güç olarak kendilerini kurmuş olanları devirmek gibi çok zor bir görevle karşı karşıya kaldık.

Özgürlüklerini tesis edemeyen ya da kendi kendilerine yeterliliklerini kaybeden sizin gibi gelişmekte olan ırklar, kendilerini yabancı güçlerin iknası altında bulurlar - çoğu zaman açık bir şiddet eylemi olmaksızın ele geçirilirler.

Bu yüzden, insanlığa tavsiyede bulunmak, insanlığı uyarmak ve insanlığı önündeki büyük fırsatları ve büyük tehlikeleri tanımaya, buna göre hazırlanmaya ve Dünyada kurulması gereken zor değişimleri yüklenmek için size ilham, cesaret ve onu üstlenecek irade sağlayacak İlim’in derin gücünü aramaya teşvik etmek için tüm yaşamın Yaratıcısı bizi insanlığın müttefikleri adına konuşmaya gönderdi.

İnsanlık gücünü bilmiyor ve Müdahale onu sadece zayıflığına inanmaya yönlendiriyor. Müdahale insanlığın zayıf ve çaresiz, cesareti kırılmış ve umutsuz hissetmesini ister. Bu gücünü tesis edip, destek oluşturup ve yabancı bir dünyada avantaj elde ederek Müdahalenin kendini tesis edebileceği mükemmel bir ortamdır.

Bu yüzden, kendi dünyanızda ve dünyanızın ötesinde insanlığın potansiyeli hakkında herhangi bir sonuca varmadan önce bahsettiğimiz bu şeyleri düşünmelisiniz. Dünyanın ötesinden gelen akıllı yaşam ile karşılaşmalarınıza büyük özen ve beceri getirilmelidir. Herhangi bir ziyaretle ilgili şeffaflık ve hesap verebilirlik ihtiyacı çok büyüktür. Burada sadece umuda değil kesinliğe sahip olmalısınız.

İlim kesinlik sağlar. İlim olmadan, umudunuz olabilir, ancak kesin olarak umut zayıftır ve kolayca caydırılabilir. Kesinlik size ne yapmanız gerektiğini söyleyecektir. Birey olarak sizden neyin gerektiği ve uluslarınız için neyin gerekli olduğu konusunda sizi bilgilendirecektir. Büyük Camia’da özgürlük oluşturmak ve tesis etmek için gereken üç şartı size söyledik. Bunlar önemli insani gelişme için bağlamlar olarak kullanılabilir. Ancak bu gelişmeler İlim’den ilham almalıdır. Aksi takdirde birlik arzusu baskıya yol açabilir. Muhakeme etme arzusu, İlim tarafından yönlendirilmezse gizliliğe yol açabilir.

Müdahaleye karşı çıkılmalıdır. Varlığı kınanmalıdır. Faaliyetleri ifşa edilmelidir. İnsanlar burada insan izni olmadan, insan iradesine ve farkındalığına karşı hareket eden yabancı güçlere güvenmeyi reddetmelidir. Hükümetlerden insanlara açıklama önemlidir, ancak insanlar aynı zamanda Müdahalenin varlığı konusunda gördüklerini ve yaşadıklarını da açıklamalıdır.

İnsanlık uzaya sınırını inşa etmelidir. Gözlerini ve dikkatini uzaya vermelidir. Neyin geldiğini ve burada zaten ne olduğunu görmek istiyorsanız, evrene sırtınızı dönemezsiniz.

İnsanların iradesine karşı alıkonulamaları ifşa edilmeli ve kınanmalıdır. Bu sinsi bir amaç içindir. Sadece insan ailesini daha da zayıflatabilir ve bölebilir. Rekabetin artık var olduğunu kabul etmelisiniz – bu dünyanın ötesinden gelen bir rekabet. Bu rekabet tanınmalı ve açıklanmalıdır. Bunun varlığının insanlığın iyiliği için burada olduğuna inananlar, durumun böyle olmadığını, aldatıldıklarını ve iradelerine karşı olarak alıkonulanların inanmaya teşvik edildikleri şeylere inandıklarını bilmelidir.

Sizler bu dünyanın yerli halklarısınız. Müdahale yaşıyorsunuz. Dünyanızın tarihi size müdahalenin nasıl bir şey olduğunu ve onun her zaman müdahale edenlerin çıkarına gerçekleştirildiğini öğretir. O zaman yabancı ikna ve müdahale altına girmenize izin vermeyin. Gerçek arkadaşlarınızın ve müttefiklerinizin dünyaya asla bu şekilde müdahale etmeyeceğini veya yalnızca insanların refahını tehdit eden ve insanlığın birliğini, kendine yeterliğini ve takdirini zayıflatan bu tür faaliyetleri sürdürmeyeceğini anlayın.

Arkadaşınızı evrendeki düşmandan ayırt edebilmek için gücünüzle zayıflığınız arasındaki farkı bilmelisiniz, çünkü düşmanınız zayıflığınızı konuşacak ve arkadaşınız gücünüzü konuşacaktır. İnsanlığın değer verdiği her şey şu anda risk altında – yarattığınız her şey, tüm ilerlemeleriniz, gerçekleştirdiğiniz her önemli şey. Burada verilen hediyeleri ve ne kadar önemli olduklarını fark etmiyorsunuz.

Evrende, kendi nüfuslarında merhameti birbirine göstermeyen ırklarla karşılaşacaksınız. Onların insanları, kendileri ya da birbirleri için çok az düşünce ya da duygu sahibi olan, idare edilen, kontrol edilen ve yönlendirilen makineler haline geldi. Bu yaygındır. Bu, bir ırkın istikrarı ve güvenliği sağlamak için alabileceği yollardan biridir. Müttefiklerinizin aldığı yön bu değil. Halkları ve gelecekleri için çok farklı bir rota çizdiler.

İnsanlığın geleceğinin umutsuz olduğunu düşünmeyin, çünkü bunu düşünmek insan ailesi üzerinde yapılan iknaya tav olmaktır. Müdahale ya sizin taraftarlığınızı kazanmayı ya da muhalefeti yenmeyi amaçlamaktadır. Eğer taraftarlığınızı kazanamazlarsa, sizi caydırmaya ve çaresizlik ve umutsuzluk içinde bırakmaya çalışacaklar.

İnsanlığa olan inanç, iyi insan liderliğinin gücüne olan inanç, insan birliğinin gerekliliğine ve gereksinimine olan inanç, kendine yeterli olma ve tedbire olan inanç – bu inançları asla kaybetmemelisiniz. Bazı şeylerin nasıl göründüğü önemli değil, asla pes etmemelisin. Müdahale sizden vazgeçmenizi, teslim onlmanızı ve kendinizi vermenizi istiyor. Ancak bunları Büyük Camia’da asla yapmamalısınız. Bir kez özgürlüğünüz kaybolduğunda, kendimiz çok güçlü bir şekilde deneyimlediğimiz için biliyoruz, geri almak son derece zordur.

Dünyada yapılması gerekeni yapmak muazzam bir cesaret gerektirecek – muazzam insan yeniliği, insan bağlılığı ve işbirliği. Bunun mümkün olduğuna inanmıyorsanız, Müdahale zaten kazanmıştır. O zaman bu sadece bir zaman meselesidir. Üzerinize yayılan bir etkiyi bile fark etmeden yenildiniz.

Özgürlük ve birlik elde etmek zordur ve büyük bir zorunluluk tarafından yönlendirilmelidirler. Bir ulusun evrende özgür olması tesadüf değildir. Gereklilik ve seçim gereğidir. Eğer evrende özgür değilseniz, başkaları tarafından yönetileceksiniz. Eğer özgürlüğünüze kavuşamaz ve onudesteklemezseniz, kendi kaderinizi kontrol edemezsiniz. Bu evrendeki yaşamın gerçeğidir. Ona nasıl tepki verdiğinize bağlı olarak, ya sizin kullanabileceğiniz ya da sizi yenebilecek bir gerçek.

Birçoğu Büyük Camia’da bu sebeplerden dolayı başarısız oldu. Kendiniz gibi yeni ortaya çıkan ırklar, özgürlüklerini tesis edemedikleri için veya kendi kendine yeterliliklerini yitirdikleri için, kendilerini yabancı güçlerin iknası altında bulurlar – genelde şiddet içeren herhangi bir eylem olmaksızın kendi çatışmaları ya da kendi yoksunlukları sonucu zaptedildiler. Tüm ilerleyen ülkeler kaynakların tükenmesiyle karşı karşıya. Bütün farkı yaratacak şey bununla karşılaştıklarında yapmayı seçtikleri şeydir. Birey içindeki İlim, doğru kararı vermelerine rehberlik edecektir. Fakat eğer İlim bilinmiyorsa veya yaşanmıyorsa, o zaman başka kararlar verilecektir.

İnsanlığın büyük bir gücü var, ama büyük gücünü kullanmıyor. Büyük bir potansiyele sahiptir, ancak potansiyelinin farkında değildir. Bireyler ve uluslar, yarını ve yarının ne getireceğini düşünmeden, çevrelerinden olabildiğince fazla kazanmaya çalışırlar. Milletler ve gruplar birbirlerine karşı çıkıyorlar, her ikisi de Büyük Camia’da tahakkümle karşı karşıya olduğunun farkında olmadan, birbirlerine karşı çıkıyorlar.

Burada Büyük Camia ya büyük bir tehdit, insanların inkar edeceği ya da kaçınacağı bir tehdit ya da kendi gücünü ve yeteneğini kullanarak insanlığı kendi adına birleştirebilecek büyük bir zorluk olarak görülebilir. Burada insanlık gücünü zorunlu olarak, değişen bir çevreye ve değişen koşullara tepki verme gücünden kazanacaktır.